![]() |
![]() | #1 |
Senior Member Üyelik tarihi: 15 Nisan 2015
Mesajlar: 13,445
| ![]() ![]() Erkek ve kadının ne denli farklı oldukları düşünüldüğünde, ilişkilerin nasıl olup bir şekilde yürüdüğünü düşünmek inanılmaz. Bu farklar, bir ayrılık sürecinin ortalarında daha da netleşir ki bu, bir erkeğin ilişkisini kaybetmesi durumunun kendi içinde işleyen ve onu tamamlanmış bir görev olarak görme halini anlamaktır. Erkeklerin Desteği Daha Azdır Bir ayrılığın orta evrelerinde erkekler, vasopresin adlı bir hormon salgılar. Bu hormon, onların diğer erkekleri daha az cana yakın görmelerini sağlar. Duygusal kapsamları sınırlıdır ki bu, insanların düşündüğünün aksine ayrılığın üstesinden gelmelerini zorlaştırır. Bağlanmamaya Daha Yatkındır Ayrılığın üstesinden gelme mekanizmaları söz konusu olduğunda erkekler, dikkat dağınıklığına ve duygularını saklamaya daha meyillidir. Duygularını gömerek ve diğer insanlardan gizleyerek yollarına devam etmek yönünde davranırlar. Daha Fazlasını Kaybederler İnsanlar çoğunlukla ayrılıkta daha çok acı çekenin kadın tarafı olduğunu düşünürler. Bu, kadınların çektikleri acıyı dış dünyayla ve diğer insanlarla daha fazla paylaşmaları yüzünden abartılmış bir bakış açısıdır. Erkekler 'Şimdi’ ‘ye Odaklanır Biyolojik olarak erkekler, kadınlara oranla daha bölüm-bölüm düşünmeye meyillidir. |
![]() | ![]() |
![]() |
Bookmarks |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | Arama |
Stil | |
| |